23. Louis de Bernières, Birds without wings
This English autor with the French sounding Name wrote several bestsellers, among them “Captain Corelli’s Mandolin”. The title of our book but derives from a Turkish saying
“Man is a bird without wings, and a bird is a man without sorrows.”
In fact the plot is situated in Turkey (in a little place near us, called “Eskibahçe” in the novel). Bernières describes how Turks, Armenians and Greeks once lived happily together. Additionally we learn much about Mustafa Kemal Atatürk and the horror of muddy trenches in wartime (the battle of Gallipoli takes place half way through the book). Main persons: two boys with birds names: Karatavuk (blackbird) (a Turk) and Mehmetçik (red robin) (a Greek), his best friend. Further on we read the sad story of the love between Philothei and İbrahim. The book covers the impact of religious intolerance and over-zealous nationalism. Some other, more marginal figures, are described nicely too: İbrahim the Potter, Rustem Bey, Leyla, Rustem Ağa’s mistress and in fact a Greek, the Imam Abdulhamid Hodja, who’s horse’s bells reminded me of the silver jewels of Indian elephants in the books of Dan Ghopal Mukerdji, sounding like sweet waterfalls…
Dieser englische Autor mit dem französisch klingenden Namen hat mehrere Bestseller geschrieben, darunter “Captain Corellis Mandoline”. Der Titel unseres Buches leitet sich jedoch von einem türkischen Sprichwort ab: “Der Mensch ist ein Vogel ohne Flügel, und ein Vogel ist ein Mensch ohne Sorgen.” Tatsächlich ist die Handlung in der Türkei angesiedelt (in einem kleinen Ort in unserer Nähe, der im Roman “Eskibahçe” heißt). Bernières beschreibt, wie Türken, Armenier und Griechen einst glücklich zusammenlebten. Außerdem erfahren wir viel über Mustafa Kemal Atatürk und den Schrecken der schlammigen Schützengräben in Kriegszeiten (die Schlacht von Gallipoli findet in der Mitte des Buches statt). Hauptpersonen: zwei Jungen mit Vogelnamen: Karatavuk (Amsel) (ein Türke) und Mehmetçik (Rotkehlchen) (ein Grieche), sein bester Freund. Weiter lesen wir die traurige Geschichte der Liebe zwischen Philothei und İbrahim. Das Buch behandelt die Auswirkungen von religiöser Intoleranz und übereifrigem Nationalismus. Auch einige andere, eher randständige Figuren werden schön beschrieben: İbrahim der Töpfer, Rustem Bey, Leyla, die Geliebte von Rustem Ağa und eigentlich eine Griechin, der Imam Abdulhamid Hodja, dessen Pferdeglocken mich an die silbernen Juwelen der indischen Elefanten in den Büchern von Dan Ghopal Mukerdji erinnerten, die wie süße Wasserfälle klingen…
Fransız kökenli bu İngiliz yazar, aralarında “Kaptan Corelli’nin Mandolini “nin de bulunduğu birçok bestseller eser kaleme almıştır. Kitabımızın adı ise bir Türk deyişinden geliyor: “İnsan kanatsız bir kuştur, kuş ise dertsiz bir adamdır.” Aslında olay örgüsü Türkiye’de (romanda “Eskibahçe” olarak adlandırılan yakınımızdaki küçük bir yerde) geçiyor. Bernières, Türklerin, Ermenilerin ve Rumların bir zamanlar nasıl birlikte mutlu yaşadıklarını anlatıyor. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk ve savaş zamanında çamurlu siperlerin dehşeti hakkında çok şey öğreniyoruz (Gelibolu savaşı kitabın yarısında yer alıyor). Ana kişiler: kuş isimli iki çocuk: Karatavuk (karatavuk) (bir Türk) ve Mehmetçik (kızılgerdan) (bir Yunan), en iyi arkadaşı. Daha sonra Philothei ve İbrahim arasındaki aşkın hüzünlü hikâyesini okuyoruz. Kitap, dini hoşgörüsüzlüğün ve aşırı milliyetçiliğin etkilerini de ele alıyor. Daha marjinal bazı diğer figürler de güzel bir şekilde anlatılıyor: Çömlekçi İbrahim, Rüstem Bey, Rüstem Ağa’nın metresi ve aslında bir Rum olan Leyla, atının çanları bana Dan Ghopal Mukerdji’nin kitaplarındaki Hint fillerinin gümüş mücevherlerini hatırlatan, tatlı şelaleler gibi ses çıkaran İmam Abdülhamid Hoca…
remainsoftheday 